Antik Devirlerde Kullanılan ve Kulağa Delice Gelecek 5 Tedavi Yöntemi!

Yaralanır ve birisi tarafında elinize çiğnemeniz için bir kısım kesimi verilirse büyük ihtimalle bunun acılı bir prosedürden evvelki dikkat dağıtma sistemi olduğunu düşünürsünüz. Birçok eski uygarlık söğüt kolunu ağrı tedavilerindeki güçlü tesiri sayesinde hayatlarının değerli bir elementi haline getirmişlerdir. İçinde salisilik asit bulunduran söğüt kısmı sonradan bilim insanları tarafından aspirin olarak da aşina olduğumuz ilaçlara dönüştürülmüştür.

Hıyarcıklı diye de bilinen Bubonik Veba ortaya çıktığında tabipler hastaların ciltlerinde oluşan açık yaraları ezilmiş sarımsak ile tedavi etmek istediğinde hastaların bunu kabul etmemek üzere bir talihi yoktu maalesef. Hekimler bakterinin ne olduğunu bilmeseler de tam manasıyla antibiyotik sayılan bir bitkiyi macun haline getirerek merhem yerine kullanmaları vakitlerinin çok ötesinde bir tedavi prosedürü ortaya çıkarmıştır.

Listemizin üçüncü sırasında neredeyse hepimizin bildiği bir tedavi metodu var. Sonda kendimizi durdurmak için göbeğimizin çatladığı güçlü bir metot olan idrar analizi milattan evvel 4000’li yıllardan bu yana kullanılmıştır. Günümüzde kimyasal süreçlerle laboratuvarlarda incelenen bu numuneler evvelden yalnızca renk ve koku ile denetleniyordu.

Antik Çinlilerin resmi bir lisan ile ‘Sarı Çorba’ dedikleri karışım yazılı olmayan ‘insan atıklarını mümkün epey yemekten uzak tutmak’ kuralına tam olarak aykırı düşmüş. Sarı Çorbanın tanımı mide bulandıracak derecede kolaydı: su ve fermente edilmiş ya da kurutulmuş insan dışkısını karıştırıp pişirmek. Bu tedavi sistemi erken bir FMT (Fekal Mikrobiota Transplantasyonu) diğer bir deyişle Gaita/Dışkı Nakli biçimi olarak da kabul edilmektedir.

Listemizin 1. sırasında içerisinde soğan, sarımsak, şarap ve İnek safrası olan ‘Bald’s Eyesalve’ yer almakta. İsminden da anlaşılır formda göz yaralanmaları ve hastalıkları için “birebir” nitelikte bir tedavi sayılıyormuş. Listedekilerin yanı sıra bu tedavi hali günümüzde çok tercih edilmemekte. Gereçlerinin bu bahiste bir tesiri olabilir mi, ne dersiniz?